Kremlin Tünelleri:Moskova'nın Yeraltı Dünyasının Sırrı

      Sizler için Casuslar Kitabı'nın eleştirisinde bahsettiğimiz, yazara ilham veren makaleyi çevirmeye çalıştık.Makale 28 Haziran 1989 tarihinde Los Angeles Times gazetesinde yayımlanmıştır.Makalenin sahibi Masha Hamilton'dır.Çevirimiz yalnızca fikir edinmeniz içindir yanlış çevirdiğimiz kısımlar olabilir.

 
Kremlin Tünelleri:Moskova'nın Yeraltı Dünyasının Sırrı

MOSKOVA — 1933 yılında bir yaz akşamı, iki genç adam aradıkları şeyi buldu: Kırmızı Kremlin duvarlarının görüldüğü alan dahilinde asırlık bir yeraltı tüneline giriş.

Adamlar, yolu fenerle aydınlatarak Moskova'nın güç mevkisine doğru emeklerken Korkunç İvan'ın efsanevi altın kaplı kitap kütüphanesini bulabileceklerine inanıyorlardı.

Bunun yerine, beş iskelet, ancak tek tek ilerleyebildikleri bir geçit, Kremlin'in birkaç kilometre içinde, açamadıkları paslı bir çelik kapı buldular.

Bu dinleyenleri koltuklarının ucuna sürükleyen, emekli mühendis Apollos Ivanov'un en yakın arkadaşına anlatmak için bile 55 yıl beklediği bir hikayedir.

Stalin Darbeden Korkuyordu

Bir başka söylentiye göre Josef Stalin kimsenin tünelleri bilmesini istemiyordu çünkü kelimenin tam anlamıyla altlarından gelecek bir darbeden korkuyordu. Bu yüzden, Ivanov ve arkadaşı, büyük bir macera yaşadıkları gece gözaltına alındılar, sırlarını açıklarlamamaları için ölümle tehdit edildiler.

Ivanov'un patronu, Ivanov gözaltına alındıktan hemen sonra tüneli keşfetti ve genç adamın tutuklanmasına müdahale etti, daha sonra Kremlin'e yer altından saldırı organize etmekle suçlandı.

Tutuklandı ve infaz edildi.

"O gecenin anısı sahip olduğum en canlı anıdır. Bunun hakkında konuşmamak bir işkenceydi," dedi Ivanov, şimdi 78 yaşında.

"Ama biliyordum ki birine söylersem, çok büyük bir risk almış olurdum."

Sonunda, tehlike sona erdi. Başkan Mikhail S. Gorbachev'in yönetiminde devir değişti dedirten dikkate değer bir ayrıntı , şehirdeki bir yetkilinin yakın zamanda bir metro çalışması sırasında keşfedilmiş Kremlin'den yaklaşık 800 metre uzaktaki yer altı bölmesine Amerikalı bir tarihçiyi getirmesi olmuştu.

Derinlerdeki Geçit

Yetkilinin öncülük ettiği yol sokağın altında serin, küflü bir koridora oradan da bir yığın taş ve toprağın önünü kapattığı daha derinlere inen bir tünelin girişine çıkmıştır.

Şimdi bile, tüneller hayal gücümüzü en az Ivanov'un 22 yaşında, yer altına gizlice girdiği zaman kadar kışkırtıyor.

Tünellerin çoğunun Prens Dmitry Donskoy'un zamanında inşa edildiğine inanılıyor, kendisi Moskova'da 1359 yılından itibaren 30 yıl hüküm sürmüştür ve Altın Orda Devleti'ni yenmeyi başarmıştır.

Donskoy yer altı yollarını Kremlin kalesinin dışarıya gizli bir bağlantısı olmaları için inşa ettirmiştir. Kullanım amaçları arasında devlet ajanlarına geçit görevi görmek, Kremlin kuşatılırsa gizli bir kaçış yolu olması ve savaş sırasında Moskova Nehrinden su getirmek örnek gösterilebilir.

Zaman ilerledikçe, Rus Ortodoks piskoposlar da tüneli kazdılar ve tüneli Donskoy tüneliyle birleştirdiler.Bu sayede bir istila durumunda Kremlin kalesinden kaçabileceklerdi.

İlerleyen yıllarda yer altı geçitlerinin kullanım amaçları yalnızca tahmin edilebilir çünkü geçitlerden bahseden çok az tarihi doküman var ve Sovyet yetkilileri bu konudan asla bahsetmiyor.Ama bazı tarihçiler geçitlerin modern zamanlarda yasak aşklar için bir buluşma noktası veya politik entrikalarda öldürülen düşmanların cesetlerini saklamak için kullanıldığını öne sürüyorlar. 

IV. İvan, Korkunç İvan olarakta bilinir, 1533-1584 yılları arasında hüküm sürmüştür, görünüşe göre tünellere bir çok silah saklamıştır. Silahlardan bazıları 1978 yılında metro istasyonunu genişletme çalışmaları sırasında Sovyet işçiler tarafından keşfedilmiştir.

Ayrıca bir çok tarihçi uzun bir süredir İvan'ın ünlü altın kaplı kitaplardan oluşan kütüphanesini yerin altına sakladığını düşünüyor. Kütüphanenin varlığından ilk kez I. Petro'nun hüküm sürdüğü zamanlardaki dökümanlarda bahsedilmiştir, Petro 1682 yılında tahta çıkmıştır. Ama söylentiye göre kütüphane asla bulunamamıştır.

Ivanov'un hikayesi Kurtarıcı İsa Katedrali'nin bulunduğu bölgede başlıyor, katedral 1931 yılında Stalin'in dine karşı açtığı savaş sebebiyle patlatılmıştır.

Ivanov orada çalışıyordu ve 19. yüzyıldan bir kilise dökümanını incelerken, gizli girişlerin nerede olduğuna dair bir ipucu keşfetti: normalde kullanılan yolun dışında bir odadan başlayarak noktalar halinde ilerleyen bir yol.

"Departman yöneticime sorduğumda, bana bir hata olduğunu söyledi. Ama hala içimde bir şüphe vardı ," diye röportajda belirtti Ivanov.

Metal bir çubuk kullanarak yok edilen kilisenin temeline hafifçe vuran İvanov boşluktan gelen yankıları dinleyerek gizlenmiş bir oyuk bulmaya çalıştı. Bir tane keşfetti.

Öbür gün arkadaşına,Boris N. Konoplov, keşfinden bahsetti. O gece oraya gittiler, platformun üzerinde bulunan tebeşir-beyazı taşı kırdılar.

"Taşın altında metal bir kapı gördük. Eskiydi ve paslanmıştı, açılması için büyük bir güçle çektik. Tiz bir ses çıktı, soğuk havayı hissettik ve aşağıya doğru uzanan dik bir merdiven gördük." hatırladığı kadarıyla anlattı.

"Midem altüst oldu. Bir tünel bulacağımızı düşünsekte, asla yeraltı odalarıyla karşılaşacağımızı düşünmemiştim."

İkisinin de feneri yoktu, bu yüzden aşağı inmek için birkaç gece sonra yeniden geldiler. Bir geçit doğruca Moskova Nehrine uzanıyordu, diğeriyse Kremlin'e. Kremlin'e uzanan yolu tercih ettiler.

"Tünel çok eski görünüyordu, duvarlardaki ve tavandaki çatlaklarıyla beraber" Ivanov'un hatırladığı kadarıyla.

"Karanlıktı ve küf kokuyordu ve gitgide daha da daralıyordu, bu yüzden sonunda tek sıra yürümemiz gerekti"

Tünelde ilerlerken, sol taraflarında bir bölme farkettiler, fenerlerini içeri doğrulttuklarında yerde yatan iki iskelet gördüler.Biraz ileride, sağ taraflarında içinde iki iskelet daha bulunan bir bölme vardı.

"Tek kelime etmeden, ilerlemeye devam ettik.Ama birden, Boris durdu o kadar aniydi ki ona çarptım" dedi Ivanov. "Parmağıyla işaret etti, ve orada ,sola uzana üçüncü boşlukta, metal çubukların kollarını, bacaklarını ve boynunu haç işaretine tutturduğu çarmıha gerilmiş bir iskelet vardı.

"Boynu biraz eğilmişti; gözlerinin yerinde siyah çukurlar vardı, dişleri de sarıydı" dedi. "Daha sonra izinsiz girenleri korkutmak için konulduğuna karar verdik.'

İlerlerken, yukarıdan gelen ve gittikçe yükselen ve ardından yok olan bir ses duydular. Daha sonra bunun bir tramvay olduğunda karar kıldılar, ama o anda yankıların ve iskeletlerin karışımı Konoplov'un sinirlerini gerdi.

"Önce, Boris dedi ki: 'Ya tünel çökerse? Kimse burada olduğumuzu bilmiyor, bizi asla bulamazlar.' "
Ivanov Konoplov'un sözlerini düşünürken, arkadaşı, tüm yol boyunca öncülük, kendini yatıştırdı, dedi ki, "Oh, peki madem, hadi daha ileri gidelim."

Kremlin'den 300 metre kadar uzaktayken, yolculukları açmakta başarısız oldukları paslanmış çelik bir kapı tarafından kesildi.

"Yaklaşık iki saattir yer altındaydık. Eve dönmeye ve diğer gece geri gelmeye karar verdik, yanımıza kapıyı açmamızı sağlayacak aletleri de alarak," dedi Ivanov.

Maceraları, her halükarda, temelli bitmişti. Yok edilmiş kilisede konuşlanan gardiyanlar onları tünelden çıkarken yakaladılar. Ivanov'un patronunun müdahalesi sayesinde özgürlüklerine kavuşabildiler.

"Patronum dedi ki, 'Şeytan mı dürttü de böyle bir şey yaptınız?' ve bana dedi ki bunun hakkında başkasıyla konuşmak çok tehlikeli olur," dedi Ivanov. "Haklı olduğunu biliyordum. Stalin ile ilgili her şeyi bilmiyorum, ama biliyorum ki emirlerine karşı gelirsem başım büyük bir belaya girer."

Stalin, zorba hükümdar, görünüşe göre yer altından gelecek bir saldırıdan korkuyordu bu yüzden iki yıl sonra Ivanov'un patronunu infaz ettirdi, dedi Ivanov. Stalin ayrıca kilise mülküne halka açık bir havuz inşa ettirdi, böylece tünel girişlerini bloke etti.

Ivanov olay hakkında yazı yazmaktan korkuyordu ta ki 1970'e kadar, Stalin'in ölümünden uzun süre sonra. Daha sonra hikayesini kağıda aktarmak için kitap yazmaya başladı, belki de çocukları için.

Ivanov ve Konoplov nadiren başkalarının da tünellerde şansını denediklerini gördüler. Konoplov, Gorbachev'in Kremlin'de başa geçmesinden beş yıl önce öldü. Ama Ivanov değişimleri görecek kadar uzun yaşadı. Şimdi, diyor, kitabımın yayımcı bulma şansı var.

Gizliliğin önemli ölçüde yok olduğu günümüz ve tünelin gizemlerini ortaya çıkarmak için tanınan yeni haklar bir yana, Ivanov hakkında konuşulmayan başka yer altı tünelleri olduğundan emin olduğunu söylüyor.

"Kremlin'in altında tünellerin hala var olduğuna inanıyorum," dedi. "Kullanımda ya da değil, bilmiyorum. Ama orada olduklarından eminim."



Yazarın kendi sitesinde orijinal makalenin resimlerini bulabilirsiniz.
la_times_1989


Yorum Gönder